4 Haziran 2008 Çarşamba

DENEMELER

YAZMAK

Yazı yazmak nedir ki ? Nihayetinde bir kağıt kalem alacaksınız elinize ve başlayacaksınız yazmaya. ilk bakışta bu kadar kolay gibi gözüküyor. Sanki aklınızda, beyninizde ne varsa hepsini bir bir kağıda dökebilecekmişsiniz gibi gelse de ilk kelimeyi yazmak bazan tüm bekleyişlerin sabrını zorlayabilir.

Canım yazmak istediğinde, içimde kuşlar uçuşur, daldan dala konmak isteyen bir serçe gibi yerimde duramam. İçimdekileri yazmazsam eğer hepsi uçup gidecek diye korkar, kaybolurlarsa benden bir şeyler eksilir diye çabuk çabuk yazmak isterim. Ama kağıtla kalemle konuşmaya, içimi dökmeye başaldığım ilk anda nutkum tutulur. Kafamdakilerin hepsi "önce beni, önce beni" diye itip dururken birbirini, ben onları incitmeden-eksiltmeden yazmanın derdine düşerim.

Kimi zamanda yazmak istediklerim canımı acıtır. Midemde bir yanma, boğazımda bir tıkanma, vücuduma saplanan iğneler haline gelir yazacaklarım. nefesim tıkanır, daralırım. Bir an önce kurtulup hafiflemek isteğiyle, kafesteki kuş gibi çırpınırım.

Ben yazmazsam içimdeki kafesten kurtulamam, esir kalırım. Yazamazsam kendimi çoğaltamam, eksik kalırım. Yazamazsam eğer, sadece düşündüğümle kalmaktan korkarım. En çok da yazmazsam ben, ben olamam.

Hiç yorum yok: